Aston Martin Elektrik Yarışını Kayıp mı Ediyor?
Aston Martin Elektrik Yarışını Kayıp mı Ediyor, Bir umut var mı halen.
Otomobil üretim dünyası, giderek daha fazla markanın yeşil itici güç kaynağına yönelmesiyle elektrifikasyon çağına girdi. Tesla gibi markalar devrime öncülük ederken, diğerleri geride kalıyor. Vantage ve DB11 gibi otomobiller için övgü alan efsanevi İngiliz üretici Aston Martin‘de durum böyle görünüyor. Ocak ayında, şirketin tamamen elektrikli ilk modeli olan Aston Martin Rapide E‘nin artık üretime devrinin sona erdiğini bildirilmişti. 2019 Şangay Otomobil Fuarı’nda tanıtılan bu ölü doğmuş elektrikli performans otomobili, Aston Martin‘in geride kaldığının ilk sinyaliydi. Ancak marka elektrik yarışında kalmak için yeterince çaba gösteriyor mu?
2020 yılı beraberinde, yeni liderler, yeni bir iş ortaklığı, küresel bir salgın ve Aston Martin‘in üretim planının tamamen yeniden düşünülmesini getirdi. Bu zorluklara rağmen, tünelin sonunda bir ışık olduğu ortaya çıkıyor. Mercedes-Benz‘in şirkette ki yüzde 20 hissesi, Aston‘a sayısız fayda sağlıyor. En dikkat çekici olanı Merc‘in yeni nesil hibrit ve elektrikli modellerini ve güç aktarma organları paylaşma isteği. Peki Aston Martin, elektrikli geleceği için Alman devine nasıl güvenmeye başladı? Autocar‘a göre, yaklaşık üç yıl önce Aston Martin baş tasarımcısı Marek Reichman medyaya Rolls-Royce ve Bentley’in “Antik Yunanistan” ın simgesi olduğunu söyledi. Ancak o zamandan beri işler çarpıcı biçimde değişti.
Rolls-Royce‘un ilk elektrikli otomobilini üretme yolunda olduğu ortaya çıktı. CEO Torsten Muller-Otvos, ilk Elektrikli Rolls-Royce‘un bu on yıl içinde gelmesini bekleyebileceğimizi doğruladı. Rolls-Royce, markanın 2040 yılına kadar tamamen elektrikli hale gelmesi gerekeceğini de kabul etti. Öte yandan Bentley, 2030 yılına kadar tamamen elektrikli hale gelmeyi planlıyor ve Bentayga‘nın ve muhtemelen Flying Spur‘un PHEV versiyonlarını şimdiden onayladı. Aston Martin bu ışıltılı geleceğin herhangi bir parçasını istiyorsa, kıvılcım saçmaya başlasa iyi olur.
